Sitem üzerinden bir konuya açıklık getirmek istiyorum: Buradaki şiirleri asla başkasına duyduğum sevgiden dolayı paylaşmıyorum. Edebiyatı çok seviyorum. Şiir delisiyim. İnce ruhlu biriyim. Hepsi bu. Şiiri çok severim. Duygusal birisi olarak şiirin yeri apayrı bende. İnsan şiir kokmalı, şiir benim için ekmekle su gibidir. Edebiyata olan tutkum çocuk yaşlarda başladı. Yıllar önce Arif Nihat ASYA'ın "Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor" şiirini okudum. Beni günlerce etkisinde bıraktı. Ahmet Muhip DIRANAS'ın "Serenad" şirini okudum. Anında tesiri altında kaldım. Şiiri baştan sona 2 saat içinde ezberledim. Şiir hastalığım nüksetmeye başladı. Tabii o zamanlar her türlü şehir hayatından uzaktaydım. Birkaç gün sonra Necip Fazıl KISAKÜREK'in "Kaldırımlar" şiiri kuşattı beynimin her yanını. Neyse güneşli bir günde uyandım. Kahvaltı yaptıktan sonra pencerenin kenarında bir edebiyat kitabı vardı. Orhan Veli KANIK'ın "İstanbul'u Dinliyorum" isimli şiirini okudum. Bu şiirde anlatılan şeyler gözümde canlandı. Artık şiirden kaçacak bir yer kalmamıştı. Evde edebiyat kitapları aramaya başladım. Tabii o zamanlar kütüphane yok yaşadığım yerde. Şiir aşkı kavuruyor. TRT'de kültür programlarını takip ediyorum. Şairlerin hayatını anlatılıyor. Elime geçen kitaplardaki şiirleri bir yere yazıyorum. Artık defterler yetmiyor bana. Annemin ilaç kutuları ne güne duruyordu:)) Plan B, ilaç kutularının iç tarafına yazmaya başladım. Annem hep bana kızardı. "Şu defterlerini ortada görünce ifrit oluyorum!" derdi. Her yerde ya ders ya da şiir kağıtlarım olurdu. Sayısız kitap okudum. Gerek ders kitabı gerekse de edebiyat kitapları. Şiir sevdam bitmek bilmiyordu. İnternet yaygınlaşınca şiir videoları indirdim. Hala 7-8 kütüphaneye üyeliğim var. Şiir kitaplarına dokununca o kadar mutlu oluyorum ki... Dünya edebiyatını da çok iyi bilirim. Hele de o manadan mana çıkan İran edebiyatı muhteşem. Divan edebiyatımız da insanı sürüklüyor. Türk edebiyatının her dönemi muhteşem.
Şu dizilere bakar mısınız?
"Ne kadar seviyorsun dersen;
“Nar” kadar derim.
Dışımdan bir ben görünürüm,
içimden binlerce sen dökülür…"
Hayatımda sevgiye inandım. Sevdiğim insanı da çok sevdim. Kavuşsak da kavuşmasak da çok sevdim. Hisli bir kalpte sevginin yeri de apayrı hani... Şiirle sevgi birleşince ruhta azap başlar. Şu günlerde hep dua ediyorum" Allah kimsenin sevgisini içimde koymasın!" diye.
Taşkın tavırlı iğrenç insanlar gibi olmak yerine, şiir gibi bir kişiliğe bürünmek yeksaadet olanı. Ömrümün sonuna kadar şiir ve edebiyatla iştigal olmak istiyorum. Bir insanın eğitim ve öğrenim kalitesini yazım kurallarına uymasından anlarsınız. Çok okuyup çok yazdığım için hep hatasız bir yazma hayatım olmuştur. Şiirde duyguyu tam yaşamak için yazım kuralına çok dikkat etmek gerekir. Şiir olsun dağ, taş. Şiirle yaşayalım. Belki adını duyuran bir edip olamam ama şiir uğruna yaşamak bile insana haz veriyor. Bu düşüncelerle sözümü bitirmek istiyorum. Şiirli zamanlar dilerim.
Veysel AYGÖRMEZ